YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!



Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO .

YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.

YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.


YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.






Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;

“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.

YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.

Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.


Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.

Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”

GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tradresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.


Bir boomads advertorial içeriğidir. 





Markalardan Alıncak 5 Ürün ; Maybelline

Herkese Merhaba 
Uzun zaman oldu buralara uğramayalı .
Arayı bu sefer baya açtım farkındayım .


İnstagram  ve snapchat kadar aktif olmasamda 
gelen yorumlara , atılan mesajlara falan hepsine bakmaya çalıştım .

Markalardan alınacaklar serisi güzel geri dönüşler alınca geri dönüşümüde bunun
üzerinden yapmak istedim .
Hadi o zaman benim Maybelline markasına ait 5 hit parçam neymiş .

    Herkes de görüp " ya bende niye yok " diye geçenlerde düşünürken birde baktım alışveriş sepetime girmiş .

Hem pratik ürünleri seviyorum hemde tam kullandığım tonlarda bi krem var neden almamışım bu zamana kadar akıllarda soru işareti  


                         - Tek başına kullanıma oldukça müsait , pratik bi ürün 

                         - Göz kapaklarımın çizgilerinde birikme , pul pul olma gibi bişey de yapmadı

                         - Rengi oldukça iyi veriyo
                         - Parmaklarla uygulayınca daha iyi yayılıyo 

                         - Çok kalıcı 


   Elimde taupe rengi dışında hiç başka rengi olmayınca bu en sevilen rengine şans verdim . İyikide vermişim gerçekten tüm övgüleri ve güzel yorumları hakeden bir ürün .


               Kontür yapma aşığı biri olarak denemeden geçemiceğim ürünlerden bir tanesiydi .
       Çok sevenide var hiç işe yaramadı diyende 
   Beni tahmin edersiniz ki bu yazıya girmeyi hak kazanarak tabikide sevdiklerim kısmında . 

                      - Uygulması ve dağıtması yapısı itibariyle çok pratik
                      - Özellikle makyaja ve kontüre yeni başlayanlar elinden düşürmicektir eminim 
                      - Rengi çok voov değil o yüzden kontrolü kolay ve çamur gibi durmuyo 
                      - Gerçekten hiçbir ürün kullanmadan kendi elmacık kemikleriniz o kadar çıkıkmış gibi bi                                                                 görünüm veriyo 
                      - Yaz ayı boyunca hiç elimden düşürmedim 
                      - Çok çok pratik 

          Daha ne olsun diyesi geliyo insanın . Mutlaka şans verilmesi gereken ürünlerden .


" Uygun fiyatlı gerçekten başarılı bir fondöten arıyorum , Ne önerirsin ? " diye bir öneri 
istediğinizde eğer cildinize uyuyorsa kesinlikle ilk tavsiye ettiğim fondötenlerden
bir tanesi .

- Kapatıcılığı oldukça yüksek
- Yapısı çok ağır değil 
- Uygulaması çok kolay 
- Satin bir bitişi var yağlı ciltler üzerinden bir pudrayla geçtiği
taktirde daha iyi olucaktır , çok kuru bir cildiniz var ise
önceden iyice nemlendirmiş olun .
- Kalıcılığı çok çok başarılı özellikle özel günlerde bu çok iyi oluyo 
- Gün içinde yüzümde herhangi bir kusmaya , pul pul bir
görüntüye sebep olmadı .

İndirimde kesinlikle es geçmeyin bu fondöteni . 


Altın tonlarında güzel bir far arayışı içindeyken karşıma çıkmıştı bu . 
Hem çok sim sim durmasın hemde güzel bir
parlaması olsun istiyodum .

- Yumuşacık bir far
- Fırçaya çok güzel geliyo yani rahat bir uygulama sağlıyo 
- Bazsız bile pigmentasyonu oldukça başarılı 
- Saat ilerledikçe parça parça olmuyo gözde 

Seride çok çok güzel renkler var . Eğer yumuşacık , güzel , uygun fiyatlı 
bir far ayarışı içindeyseniz buna mutlaka bakın . 


Vee geldik gönlümün birincisine .
Markaya ait hatta tüm mascaralarımın arasından açık ara çok net söylüyorum 
en en sevdiğim bu .

- Süper dolgunluk 
- İnanılmaz bir hacim 
- Muhteşem bir siyahlık 
- Dipten uca tek tek tarama 
- Harika kalıclık 
- Kaşlara kadar uzanan kirpikler

Daha ne olsun . Gerçekten iyi bir rimel arıyosanız bunu edinmeniz gerekiyo . 

Benim markaya ait en beğendiğim 5 ürünüm bunlar . 
Sizin bana tavsiyeleriniz bunu kesinlikle denemelisin dediğiniz bir ürün varsa
mutlaka beklerim .












Markalardan Alıcanak 5 Ürün ; Pastel


Hoşgeldiniz .
Bugün yeni bir seriye başlıyoruz sizlerle . 
Benim için bir markanın enleri adı altında 5 ürününü göstericem .


Başlangıç olarak Pastel'i seçtim . 
Benim sevdiğim uygun fiyatlı ve kaliteli bir marka . 
Bakalım benim bu marka için enlerim nelermiş ...


Pastel Spring Blush-On 15 

Benim ilk makyaj malzemelerimden bu allık . Ayrıca beni hem markayla tanıştıran hemde sevdiren bi ürün . Bunun metini duymayan yoktur zaten . En deli aranan renklerinden biri bu sanırım . Ama pastelde fark ettiniz mi bi ürün çıkarıyo ve ürün deli gibi tutuyo herkes peşinden koşuyo , arıyo falan . Neyse konuya geri döniyim .
Peki benim için nasıl en oldu ?


İlk olarak fiyat performans açısından muazzam zaten . Çok pahalı markalara bile taş çıkarır . Yukarda elime sürdüğüm hali sadece bir kere elimi dokundurmamla oldu . Yani anlıcağınız çok pigmentli . Evet az bi gr'ı var ama bence bu kadarı bi çok uzun süre gidiyoken evladiyelik yapmaya gerek yok . Ben bile elimden düşürmezken orasında daha yeni yeni bir çökme oluştu . 

Fiyatı ; 10 tl bence bi bakın derim . 


Pastel Moon Lıght Hıghlıghter ( Dağıltılmadan önceki hali ) 

En popüler ürünlerle devam ediyorum . Benefit high beam 'e benzeyen çok benzetilen bi ürün moon lıght . Ben benefitinkini kullanmadım o yüzden bir karşılaştırma yapmıcam . Günlük kullanım için ben biraz ağır buluyorum bu aydınlatıcıyı . Simleri fazla fazla büyük . Özelliklede elle uyguluyosanız cilde hiç oturmuyo böyle orda kalıp gibi duruyo . 


Nemli süngerle dağıtılmış hali

Tabi napıcam ben bunu bu kadar disko topu gibi çıkamam derken nemli süngerimle dağıtarak denedim ve bayıldım  . O büyük büyük simleri sünger en azından birazcık alıyo . Her ne kadar bazıları bunu hala fazla simli ve abartı bulsada ben biraz aydınlatıcı canavarı olduğum için çok seviyorum . 

Fiyatı ; 12 tl 


Pastel Pro Fashion Matte Lipstick 

Mat rujlarda pasteli tek geçerim . Buda yine uzun zamandır bende olan çok severek kullandığım dudaklarımı hiç kurutmadan mat duran bir ruj . Mat rujlara nazaran çok kolay sürülebilen çok yumuşak dokulu bi ruj . Renk skalası bence istediğiniz kırmızıları , bordoları , nudeları karşılıcak kadar yeterli . Eğer mat koyu bi ruj arıyosanız bu seriye kesin bakın . 


Tabi ben kahve nude aşığı olarak anca böyle bi ruj seçebilirdim . Renk tam benim rengim . İçinde hiç soğukluk olmayan tam bi kahve gül kurusu rengi . Ayrıca tam benim istediğim gibi içinde hiç pembelik . Eee bide yanında dudaklarımı kurtmadan gün boyu kalıcılığını korurken ben daha bi rujdan ne istiyebilirdim ki . 

Fiyatı ; 15 tl 

Sizin için seçtiğim diğer renkler ; 552 Red Carpet


Pastel Nude Serisi

Duymayan kaldı mı merak ediyorum . Çıktıklarında beni renkleriyle büyüleyen bi seriydi bu . Serinin tamamı 'temiz tırnaklar ' diye adlandırdığımız tırnaklara bulaşabilmemiz için üretilmiş . 


Benim elimde olan çok açık bi toz pembe , bej arası bir renk . Şöyleki tek dez avantajı çok hızlı kurumuyolar yani buda normal bence . Şu yönden normal , standart bi oje kuruma süresinde kuruyolar . Ne çok hızlı ne çok yavaş . Tırnaklarınıda french de seviyosanız birde beyaz renginden sıkıldıysanız böyle açık renklerlede bence yapılabilir diye düşünüyorum . 

Fiyatı ; 3 tl 


Pastel Day Long Lıpcolor Kıssproof 

Hoop geldik göz bebeklerime . Evet bu markayı ilk önce yazmamın sebepleri , markaya aşık olma sebeplerim işte bunlar . Ya demişlerki bişey yapalım hem muhteşem olsun , hem uygun fiyatlı olsun ve bunu yapmışlar . Kelimeler kifayesiz bunlara .


Bütün güzel sıfatları sarf edesim var :D 
Diceksiniz ki bu kız delirmiş mi ne bu kadar bunları sevme sebepleri . 
Alın hala denemediyseniz ki çok şey kaybetmişsinizdir hemen deneyin ne dediğimi anlıycaksınız . 

Fiyatı ; 19 tl 

Sizin için seçtiğim diğer renkler ; 9 numara için tık .


İnstagram için ; birtutambenden_
Snapchat ; birtutambenden






















Nesfit, kadınlara pembe kurdele hareketine destek için “Kontrol sende” çağrısı yapıyor!

      Nestlé Nesfit, dünyada 7, Türkiye’de ise 2 yıldır “Pembe Kurdele Hareketi” kapsamında yürüttüğü meme kanserine karşı farkındalık çalışmalarını yeni bir boyuta taşıyor. Meme Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle Meme Sağlığı Derneği ile işbirliği yapan Nesfit, ülkemizde 20 yılda 2 kattan fazla artış gösteren meme kanseri ile mücadele için kadınlarda erken teşhisi teşvik edecek bir davranış değişikliği yaratmayı hedefliyor. Bu amaçla oluşturulan “Nestlé Nesfit Kontrol Sende”  Facebook etkinliği, kadınlara her ay kendi kendine muayenelerini yapmaları için hatırlatmada bulunuyor. 


Küresel düzeyde başlattığı “Hedef: Pozitif Bir Hayat” kampanyası ile kadınları güzel hareket etmeye, güzel düşünmeye ve güzel yemeye davet eden Nestlé Nesfit, meme kanserine karşı dünyada 7, Türkiye’de 2 yıldır mücadele yürütüyor.

Araştırmalar, düzenli olarak kendi kendini muayene etmenin, meme kanserinden hastayı kaybetme riskini yüzde 18 oranında azalttığını gösteriyor olsa da kadınların büyük kısmı bunu bir alışkanlık haline getirebilmiş değil. Gelişmiş ülkelerde her 7 kadından birinde meme kanserine rastlanırken, hastalığın bu ülkelerde azalan, gelişmekte olan ülkelerde ise artan bir seyir izlediği görülüyor. 2030 yılında tüm meme kanserlerinin %75’inin gelişmekte olan ülkelerde yer alacağı tahmin ediliyor. Bu durumda Türkiye gibi ülkelerde erken teşhis oranını artıracak çalışmalar büyük önem taşıyor.

Amaç daha fazla kadının “kontrolü ele alması”

Meme Sağlığı Derneği (Memeder) ile işbirliğine giden Nesfit, kadınların bu konudaki farkındalıklarını artırmanın ötesine geçmeyi amaçlıyor. İşbirliği kapsamında daha fazla kadının düzenli olarak kendi kendine kontrollerini yapmasını sağlayacak bir davranış değişikliği yaratılması hedefleniyor. Bu amaçla oluşturulan “Nestlé Nesfit Kontrol Sende” Facebook etkinliği her ay kadınlara hem kendi meme kontrollerini yapmaları hem de diğer kadın arkadaşları ve aile üyelerini etkinlikte yer almaya davet etmeleri için hatırlatmada bulunuyor.

Nestlé Nesfit,  aynı zamanda Meme Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla Ekim boyunca kadınları kendi pembe kurdelelerini yaratarak sosyal medyada paylaşmaya ve arkadaşlarını Facebook etkinliğine çağırmak için bundan yararlanmaya davet ediyor. Nesfit’in FacebookInstagramYoutube ve diğer dijital platformlarda kendi kendine muayenenin önemini vurgulayan paylaşımları ay boyunca devam edecek.

Ayça Erkol:  “Hedefimiz kendi kendini kontrol davranışının norm haline gelmesi”

Nestlé  Kahvaltılık Gevrekler  Ülke Müdürü Ayça Erkol, “Kadınların kendi kendini kontrol etmesi konusunda düzenli hatırlatmalar basit bir çözüm gibi görünse de, hayat kurtaracak derecede önemli bir fayda sağlıyor. Kadınlarla yapılan görüşmeler de bunu teyit eder nitelikte.. Hedefimiz, meme kanserine karşı mücadelede önemli bir değişim yaratacak bu davranışın bir norm haline gelmesi. Facebook etkinliğimize katılarak düzenli hatırlatma alacak ve kendi kendilerine muayenelerini gerçekleştirecek kadın sayısının her geçen yıl hızla artacağına inanıyoruz” dedi.

Prof. Dr. Vahit Özmen: “Ülkemizde 8 kadından biri meme kanseri olabilir”

Memeder Kurucusu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen ise Türkiye’de meme kanserine ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Araştırmalar, ülkemizde meme kanseri sıklığının son 20 yılda 2 kattan fazla artış gösterdiğine işaret ediyor. Öngörüler ise, bu artışın devam edeceği ve yılda yaklaşık 25 bin kadına meme kanseri teşhisi koyulacağı ve her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanabileceği yönünde.  Günümüzde bu konudaki bilinçlendirme çalışmaları erken teşhis imkanı sağladığı için büyük önem taşıyor. Mamografik tarama sonucu, meme kanserinden ölüm oranları değişik çalışma sonuçlarına göre yüzde 15 ila yüzde 35 oranına azalmış görünüyor.”



Ekim Ayı - Meme Kanseri Farkındalık Ayı

2004 yılından bu yana meme kanseri hakkındaki farkındalığı artırmak, erken teşhis ve tedaviyi desteklemek amacıyla ekim ayı tüm dünyada ve Türkiye’de meme kanseri bilinçlendirme ve farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Ay boyunca gerek sivil toplum kuruluşları gerekse Sağlık Bakanlığı tarafından yurt genelinde eğitimler ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmektedir.

Nestlé Hakkında:

Dünyanın lider beslenme, sağlık ve iyi yaşam şirketi Nestlé’nin temelleri 1866 yılında İsviçre’nin Vevey kasabasında atılır. Şirketin kurucusu Henri Nestlé dünyanın ilk hazır bebek mamasını geliştirir. Farine Lactée” adı verilen süt bazlı bebek maması olan bu  ilk Nestlé ürünü, şirketin insanı ve sağlığı her şartta öncelikli tutma, bilimsel araştırma kalite, güven, gibi temel değerlerinin de bir sembolü olur.

Nestlé,  150 yılda yeni ürünler, yeni kategoriler ile istikrarlı bir şekilde büyümüş ve dünya gıda ve beslenme sektörünün lideri haline gelmiştir. Bugün Nestlé 500’e yakın fabrikası 335,000 çalışanı ile dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde faaliyet göstermektedir.

4 kıtada 34 merkezde 5000 kişilik bir ekiple AR-GE çalışmaları yürüten Nestlé ve  AR-GE’ye her yıl yaptığı 1,7 milyar doların üzerindeki yatırımla araştırma geliştirme konusunda da gıda firmaları arasında lider konumdadır. 1909 yılında,  ülkemize giren Nestlé Türkiye’nin en köklü gıda firmalarındandır.  1927’de Türkiye’deki ilk çikolata fabrikasını kurarak üretime başlayan Nestlé,  bugün 12 kategoride 800‘ ün üzerinde  ürünü ve 50‘ye yakın markasıyla faaliyet göstermektedir. Üretimini Bursa Karacabey ve Bursa Kestel’deki fabrikalarında gerçekleştiren, Nestlé Türkiye’de satılmakta olan ürünlerinin %92’sini Türkiye’de  üretmektedir. 100 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteren Nestlé bugün 3800  kişiye doğrudan, 7000’in üzerinde kişiye  dolaylı olarak istihdam sağlamaktadır. Nestlé, Türkiye’deki üretim üssünden başta Ortadoğu ve Kuzey Afrika olmak üzere bölge ülkelerine ihracat gerçekleştirmektedir.

                                                                                                                                                                    
Memeder Hakkında

2007 Eylül ayında kurulan Meme Sağlığı Derneği, güncel bilimsel yanı ağırlıkta olan bir dernektir. Bünyesinde konuyla ilgili pek çok farklı uzmanın yanı sıra hem sağlıklı hem de meme kanserli kadınları barındıran dernek, kadınların daha sağlıklı olması için “halkla iç içe olmayı” misyon edinmiştir.

Bu kapsamda 30 Aralık 2008 tarihinde başlayan Bahçeşehir Tarama Programı ile rutin aralıklarla 11 bin 144 kadın mamografi taramasından geçmiştir. Gerekli durumda 3 bin 427 kadına ultrasonografi taraması, görülen şüphe üzerine ise 189 kadına biyopsi yapılmıştır. Bu tarama ve rutin kontroller içinde 93 kadına erken evre meme kanseri teşhisi konularak, gerekli tedavilerde destek olunmuştur . http://www.memeder.org/ 

Bir boomads advertorial içeriğidir. 


5 Favori Yabancı Dizi Önerilerim

MERHABA  

" Kesinlikle ben televizyon izlemem , televizyonda neymiş insanların boşa vakit 
geçirdiği bir ortam " diyenlerden olmadım hiç . 

Dizileri ve tv programlarını hem internet üzerinden hemde televizyondan takip etmeyi oldukça seviyorum .
Kafanızı dağıtabilceğiniz 1-2 saat sunuyo bence sizlere .
( Türk dizilerini buraya katmadım baştan söyliyim ) 


Kaçırmadan izlediğim dizilerin ilk başında Teen Wolf geliyor .

Ana konu  ; başrol oyuncusu scoot karakterini canlandıran Tyler Posey ' in ormanda 
ısırılarak kurt adama dönüşmesiyle başlıyo . 

Lise öğrencileri olan 4 arkadaş grubunun üyeleride sezon geçtikçe güçleri 
ve becerilerini tanımaya başlıyolar .

Adına aldanmayın dizinin içerisinde sadece kurt yok o yüzden uff yine mi kurt demiyosunuz .
Yani sıkmıyo sizi .

Bilim kurgu - fantastik dizileri seviyosanız kesin bi bakın .


Yine sürekli takip ettiğim bir diğer dizi ise Younger .

Ana konu ; başrol oyuncusu Liza karakterini canlandıran Sutton Foster ' ın eşinden 
ayrılıp kendi ayaklarının üstünde durmaya çalışmasıyla başlar .

40 yaşlarında olan Liza iş aramaya başlar .
O yaşlarda olduğu için kimse onu tempoya yetişemez , çabuk yorulur  , ayak uyduramaz
deyip işe almaz .

Ev arkadaşıyla akıllarına bir fikir gelir .
Lize 23 yaşında genç bir kız gibi kendini tanıtır ve işe alınır .

Sonrasını izleyip öğrenmek size kalmış .
Boş zamanınızı değerlendirmek için bence güzel bir fırsat .


Başlarda çok sıklıkla takip ettiğim ama şimdi vakitsizlikten 
devam edemediğim bir diğer dizi ise ; Pretty Little Liars 

Ana konu ; başrol oyuncusu Allison karakterini canlandıran Sasha Pieterse ' nin 
diğer 4 arkadaşıyla pijama partisi yaptığı evde herkes uyurken 
ortadan kaybolmasıyla başlar .

1 sene sonra ölü bulunduğu haberi gelir .
Cenaze günü " A " takma adındaki birinden garip mesajlar almaya başlayan 4 arkadaşı
ileryen bölümlerde çok gizemli şeyler beklemektedir .

Bu gizemi sizde merak ettiyseniz bi başlayın derim


Niye daha önce başlamamışım ki dediğim diğer bir dizi ; Gossip Girl  

Ana konu ; Manhattan ' da yaşayan zengin liseli gençlerin özel hayatının dakikasında
ifşa olduğu bir blog/haber sayfasının 
herşeyi yazması .

Eğlenceli geçen hayatlarında bol bol aşk , düşmanlık , ihanet , arkadaşlık görebilirsiniz .
Bakılması gereken dizilerin başında geliyo .


Olağan üstü canlıların olduğu nerdeyse her dizi ve film ' i seviyorum . 
Buda sevdiklerimden ve uzun zaman izleyip daha sonra 
yine vaktimin olmadığı bir döneme gelip bıraktım .

Ama en yakın zamanda devam edicem .

Ana konu ; başrolü paylaşan damon ve stefan karakterlerini canlandıran Ian Somerhalder
ve Paul Wesley ' in aynı kıza aşık olup birinin 
iyi vampir diğerinin kötü vampir olmasıyla başlar .

Devamını izleyip görmeniz daha iyi olur sanırım çünkü biraz daha yazarsam 
çok spoiler vermiş olurum .
İzlenmeye değer dizilerden bir diğeri daha .

Ve uzun soluklu izlediğim 5 favori dizim bunlardı .
Özellikle snapchatte anlattığımda inanımaz ilgi görünce kalıcı olması 
açısında burda da paylaşmak istedim .

Devamında favori film ' lerimi de paylaşıcam .
Beklemede kalın ...